İstanbul Topkapı’daki tarihi surların depo, mesken ve düğün salonu olarak kullanıldığı, tarihi bölgenin tahrip edildiği görüldü.
Arkeolog Ömer Faruk Yavaşçay, geçen günlerde Ayasofya’nın içindeki “Kutsal Topraklar” çini tablosunun en kıymetli modülü olan Kâbe tasvirinin uzun vakittir kayıp olduğunu gündeme getirmiş, pek çok haber kanalı bu mevzuyu kamuoyuna duyurmuştu. Türkiye’nin kendi tarihi yapıtlarını müdafaa konusunda çok fazla eksiği olduğunu söyleyen Yavaşçay, bu sefer de Topkapı’daki birçok sıkıntıya değindi.
Gerçek Gündem’den Melisa Gülbaş’ın haberine nazaran; Topkapı surlarının dünyada az kalmış surlardan bir tanesi olduğunu belirten Yavaşçay, Türkiye’de surların yalnızca Diyarbakır, İznik ve İstanbul’da bulunduğunu söyledi. Yavaşçay, “Haliç ve Marmara denizi kıyısındaki surların birden fazla yıkıldı, günümüze çok azı ulaşabilmiş. Bunları kurtarmamız lazım, geleceğe miras bırakmamız lazım” dedi.
Surların konut, depo ve düğün salonu olarak kullanıldığını söyleyen arkeolog, Topkapı surlarının içler acısı halinin düzeltilmesi için yetkilileri vazifeye çağırdı.
TOPKAPI SURLARI FARKLI GAYELERLE KULLANILIYOR
Tarihi surların farklı gayeler için kullanılmasının katiyetle yanlış olduğunu ve surlara çok önemli ziyanlar verdiğini belirten Yavaşçay, kelamlarını şöyle sürdürdü:
- Bazı surlar depo olarak kullanılıyor. Tarihi Topkapı Surlarının içinde emekçilerin kaldığını gördük ve personeller burayı konut üzere kullanıyorlar, bu çok garip bir durum. Ayrıyeten kimi surlar da düğün salonu olarak özel günlerde kullanılıyor. Bu surların turizm gayeli kullanılması lazım zira bunların hepsi kıymetli tarihi eserler. Tarihi yapıtların düğün üzere hedeflerle kullanılması yanlış, buranın yerli ve yabancı turistlere açılması lazım.
SURLAR NEDEN RESTORE EDİLMİYOR?
Surların çok makûs durumda olduğunu belirten Yavaşçay, tarihi surların en kısa müddette yenilenmesi gerektiğini söyledi:
- M.S. 400’lü yıllarda, Doğu Roma vaktinde yapılan Tarihi Topkapı Surları’nın durumu çok berbat. Bu surların çok fazla kulesi var lakin bu kulelerin birden fazla çatlamış. Kulelerin restore edilmesi gerekirken burası yalnızca kapatılmış durumda. Restore edilmeyip buranın kapatılması yoldaki otomobillere da ziyan verebilir zira surlar sağlam değil, yakın vakitte yıkılabilir.”
BİRBİRİNDEN OTO YIKAMAYLA AYRILAN TARİHİ KİLİSELER
1800’li yılların başında Osmanlı Dönemi’nde yapılan iki tarihi kilisenin oto yıkama, bina ve otelle birbirinden ayrıldığını belirten arkeolog, “Topkapı’da yer alan Rumlara ilişkin Ayios Nikolaos kilisesi ve Sırplara ilişkin Nigoğos kilisesi günümüzde ziyaretçilere kapalı durumda. Maalesef bu iki kilisenin ortasında oto yıkama, bina ve otel var. Bu üç yapı olmasa iki kilise birebir bahçede buluşacaktı, yetkililerin bu bahisle ilgilenmesi lazım” sözlerini kullandı.
Bu iki kilisenin ortasındaki üç yapının kaldırılması gerekirken otelin dış cephesini yenilemesi karşısında şaşkınlığını gizleyemeyen Yavaşçay, “Fatih Belediyesi, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) ya da Kültür Varlıkları Daire Başkanlığı bu hususla ilgilenmeli, kiliseler bu yapılardan kurtarılmalı” dedi.