Trans bayan S.A., muayene olmak için gittiği İstanbul, Bakırköy Dr. Sadi Konuk Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde transfobik ayrımcılığa maruz bırakıldı.
Hastanenin enfeksiyon kısmında randevusu olan trans bayan S.A., kayıt açtırmak için kısmın sekreterliğine gitti. Sekretaryadaki sıhhat çalışanına kayıt açtırmak istediğini söyleyen S.A. aldığı karşılığı duyamadı. Karşılığı tekrarlamasını rica eden S.A.’ya sıhhat çalışanı “Tipinize bakmıyorsunuz herhalde, yüzünüze bakamıyorum” dedi.
KaosGL’den Aslı Alpar’ın haberine nazaran, S.A., “Sekreterlikle ortamızda cam bir bölme var, aslında sesi engelliyor, sekreterlikte çalışan kişi yüzüme de bakmadığı için söylediklerini anlayamadım. Tekrar söylemesini rica ettiğimde bana görünüşümden ötürü yüzüme bakmak istemediğini söyledi” dedi.
Hastane polisi şikâyeti almadı, hastaneye gelmedi
Yaşadığı ayrımcılığı kameraya almak isteyen S.A.’nın yanına gelen hastane polisi S.A.’nın şikâyetini almadı.
Kendisine transfobik ayrımcı davranışlarda bulunan çalışanı şikayet etmek için polisi arayan S.A., takımların yönlendirilmediğini yaklaşık 1 saat hastanede polisin gelmesini beklediğini, tekrar aradığında “kaydınız alınmıştır” denildiğini fakat polisin olay yerine gelmediğini söyledi:
“Sağlık çalışanından şikâyetçi olmak istedim, hastane polisi şikâyetimi almadı. Bunun üzerine polisi aradım, yaklaşık bir saat boyunca geleceğini söyleyen polisleri bekledim, gelmedi. Bu sırada bana hakaret eden sıhhat çalışanını bulunduğu yerden aldılar ve yerine kimse de gelmedi, bankoyu da kapattılar. Beşerler bu bankodan süreç yaptıramadı. Hastanenin Hasta Hakları Birimi’ne başvurdum, umarım gereken yapılır.”
Fotoğraf: S.A.’nın Hasta Hakları Ünitesi’ne ilettiği şikayet dilekçesi“Uyum sürecinde meskene kapanmayın diyorlar fakat sokağa çıktığımızda ayrımcılık yaşıyoruz”
S.A., yaşadığı ayrımcılıktan nasıl etkilendiğini şöyle anlattı:
“Uyum sürecindeyim ve hekimlerim aslında sıkıntı olan bu süreci daha kolay atlatabilmem için meskene kapanmamam gerektiğini söylüyor. Ancak sokağa çıktığımız anda da başımıza bunlar geliyor. Hakaret, ayrımcılık… Benim sürecimde ailem yanımda, sevdiklerim yanımda, konseyi bir nizamım ve mesleğim var buna karşın yaşadığım bu ayrımcılık beni çok makûs etkiledi. Bu süreci yalnız yaşayan beşerler için bu ayrımcılık biçimleri çok daha ağır gelir. Bu ayrımcılığı yaşamamamız gerekir.”